Açık DevletAçık ErişimAçık VeriData JournalismVeriVeri DoğrulamaVeri GazeteciliğiVeri HaberciliğiVeri Okuryazarlığı

Türkiye’de Veri Gazeteciliği: Medya Profesyonellerinin Veri Gazeteciliği Algısı Üzerine Bir Araştırma

Gökhan Bayraktar
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
gokhanbayraktr@gmail.com


Özet

Bilişim alanında yaşanan gelişmeler yeni iletişim ortamlarının oluşmasına ve haber üretim süreçlerinde büyük değişimlere neden olmuştur. İnsanların yeni iletişim ortamlarını kullanarak bıraktıkları veri izleri (video, fotoğraf, enformasyon) giderek yığınlara dönüşmüştür. Bu veri yığınları gazeteciler, araştırmacılar ve veri uzmanları tarafından analiz edilerek, görselleştirilerek ve bir hikâye oluşturularak haber haline getirilmesiyle veri gazeteciliği alanı ortaya çıkmıştır. Bu araştırma Türkiye’de gazeteci, muhabir, editör gibi haberin mutfağında çalışanların veri gazeteciliği algısını ölçmek amacıyla medya çalışanlarına çevrimiçi anket uygulanarak hazırlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Yeni Medya, Veri, Veri Gazeteciliği, Türkiye’de Veri Gazeteciliği


Data Journalism in Turkey: A Study On The Data Journalism Perception of Media Professional

Abstract

Developments in the field of information technology have resulted in new communication environments and major changes in news production processes. The data traces that (video, photograph, information) people leave using new communication environments have become increasingly massive. These data stacks analyzed, visualized and created a story by journalists, researchers and data specialist into news has emerged as a result of data journalism field. This research was prepared by using an online survey to measure data journalism perceptions of journalists, reporters and editors in Turkey.

Key Words: New Media, Data, Data Journalism, Data Journalism in Turkey


GİRİŞ

Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler diğer alanlarda olduğu gibi iletişim teknolojilerini de etkileyerek bilginin dağıtımı ve erişimini kolaylaştırmış, küreselleşen dünya McLuhan’ın tabiriyle küçük bir köy haline gelmiştir. İletişim teknolojilerindeki bu gelişim gazetecilik alanında içerikler, haber kaynakları, haber platformları ve araçlarında büyük değişimler meydana getirmiştir. Yazının icadıyla başlayan bilginin üretilip, saklanması ve yayılması süreçleri, matbaanın bulunmasıyla daha kolay ve hızlı bir hale gelmiş, internet teknolojisinin icadı ve hayatımızın bir parçası olmasıyla son şeklini almıştır.

İnternet kullanıcıları tarafından paylaşılan ve dağıtıma sokulan fotoğraf, video, ses ve metinler büyük miktarda veri yığınlarının oluşmasına imkân sağlamıştır. 2016 İstatistiklere göre günlük 2,5 Kentilyon bayt veri üretildiği tahmin edilmektedir. Verinin bu denli artışı haber merkezleri için de vazgeçilmez bir fırsat doğurmuş, verinin toplanması, işlenmesi, analiz edilmesi ve haberin bir parçası haline gelmesi ile güvenilir içerikler oluşturulmasına olanak sağlamıştır. Veri gazeteciliği verileri analiz ederek, görselleştirerek ve bir haber hikâyesi oluşturarak verilerden maksimum sevide yararlanmaktadır. 2010 yılında Wikileaks sızıntısı olarak adlandırılan büyük miktarda verinin yayınlanması, büyük veri ile başa çıkabilmek için geliştirilen araç ve haber üretim yöntemleri ile popülerleşen bir gazetecilik türü olan veri gazeteciliği ön plana çıkmaya başlamıştır.

Yeni Medya Kavramı

Gündelik yaşamın her alanında yaygın bir kullanım alanı bulan, hayatın bir parçası haline gelen bilgisayar, bilgisayar oyunları, internet ortamı, sanal gerçeklik ortamları, web siteleri, elektronik posta, multimedya, yazılım, interaktif televizyon, mobil medya, blog, kısacası tüm dijital teknolojilere yeni medya adı verilmektedir (Binark, 2007). Bazı yazarlar ve araştırmacılar yeni medyayı bir teknoloji listesi ile basit bir biçimde açıklayarak ve CD-ROM, HTML, akan ortam, sayısal video düzenleme, ağ uygulamaları, DVD video, multimedya gibi ortamlara yeni medya adını vermişlerdir. (Manovich, 2001)

Yeni medyanın sağladığı hızlı ve kolay iletişim olanaklarıyla insanlar dünyanın herhangi bir yerindeki olup biten gelişmelerden anında ve kesintisiz olarak haberdar olabilmektedir. McLuhan’ın küresel köy benzetmesini temel alarak, sürekli gelişen iletişim araçları sayesinde mesafelerin ortadan kalktığını ve insanların birbirine daha da yaklaştığını ifade edebiliriz. Roger Fidler “Mediamorphosis and Understanding New Media” eserinde eski medyanın yavaş yavaş başkalaşma geçirmesi ile yeni medyanın ortaya çıktığını ve eski biçimlerin ölmediğini sadece değişime uyum sağladıklarını ifade etmektedir. (Fidler, 1997)

Yeni Medya Ortamları

Kökenleri 1960’lı yılara uzanan ve 1990’lı yıllardan itibaren tüm dünyaya damgasını vurmayı başaran internet son 10 yılda ise inanılmaz biçimde büyüyüp gelişen bir teknoloji ağı olmuştur. Çok ilginçtir ki, internetin doğuş amacı bilinenin aksine genel ve kamuya açık bilgilerin paylaşılması değil, nükleer bir felaket sonrası haberleşmeyi yürütebilmektir. (Anar, 2000)

İnternet teknolojisi hayatımıza hızlı bir giriş yapmış ve kısa zamanda yaşamımızın vazgeçilmezleri arasına girmiş, neredeyse her bilgi buradan öğrenilir, her işlem bu iletişim ağı ile gerçekleştirilir hale gelmiştir. Yapılan bir araştırmaya göre televizyonun insanlar tarafından benimsenmesinin 26 yıl, kişisel bilgisayarların benimsenmesinin 15 yıl, internetin benimsenmesinin ise sadece 7 yıl aldığını (Yılmaz, 2002) düşünüldüğünde, aslında internetin kullanıcılar için hayat kurtarıcı bir öneme sahip olduğu sonucu çıkarılabilir.

Türkiye’de internet kullanımı teknolojik altyapının sürekli gelişmesi ve buna paralel olarak bilgisayar teknolojilerinin gelişmesiyle her alanda yaygınlaşmıştır. 1990’lı yıllarda internet kullanıcı sayıları hızla artmış, TUİK verilerine göre 2004 yılında internet kullanımı yüzde 18,8 iken 2016 yılında bu rakam yüzde 61,2’ye kadar çıkmıştır. (TUİK, 2016)

 Grafik 1. Türkiye İstatistik Kurumu Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanımı İstatistikleri 2016

İnternetin en önemli unsurlarından biri olan, içinde film, animasyon, ses, yazı, resim gibi birbirinden farklı verilerin aktarımını sağlayan sistemlere web siteleri adı verilmektedir. Web siteleri aslında web sayfalarından oluşmaktadır. İnternetin günümüzde popüler haline gelmesinde de en önemli rol oynayan Web birçok hizmeti birleştiren çoklu bir hiper ortam sistemidir. (Deniz, 2001) Web siteleri, insanlara kendilerini ifade edecekleri ve çeşitli ekonomik, sanatsal veya bilimsel faaliyetlerini sergileyebilecekleri sayfaları kolaylıkla yaratabilmelerini ve başkaları ile paylaşabilmelerini sağlamaktadır. (Tosun, 2009)

Teknolojik gelişmelerin iletişim ortamlarının sayısını artırdığına değinmiştik. Bilgisayar oyunları da bu gelişmelere paralel olarak önemli bir yol kat etmiştir. Dünyanın dijitalleştiği “bilişim çağında” oyunların da dijitalleşmesi kaçınılmazdır. Genellikle fiziksel bir aktivite olarak tanımlanan oyunlar teknolojiye ayak uydurarak dijitalleşmiş ve dijital âlemde yerini almıştır. “Bilgisayar sahipliğindeki artış, veri depolayabilmenin artması, internet bağlantı hızındaki artış, tabletler, akıllı telefonlar ve sosyal medya, gibi faktörler oyun endüstrisinin sürekli gelişen bir sektör olmasını sağlamıştır (Batı, 2011)

Sosyal medya web 2.0 teknolojisinin web.1.0 teknolojisi baz alınarak geliştirilen ve kullanıcıların aktif bir biçimde internet ortamında yer almalarını sağlayan bir yapıdır. Sosyal ağ sayfaları kullanıcıların kişisel bilgilerinin yer aldığı kendi sayfalarını oluşturdukları, tanıdıkları kişileri bu sayfalara erişebilmek için davet edebildikleri, e-posta ve anında mesaj göndererek sosyalleşebildikleri platformlar olarak tanımlanmaktadır. Kullanıcılar kişisel sayfalarında fotoğraf, video ve metin olmak üzere her türlü içeriği paylaşabilmektedirler. (Kaplan, 2010)

Sosyal medya türleri, sosyal ağlar, bloglar, wikiler, podcastler, forumlar, içerik toplulukları ve mikrobloglar olarak sıralanmaktadır. Sosyal ağlar insanların kişisel web siteleri kurarak, arkadaşlarıyla iletişim kurmalarına ve içerik paylaşmalarına olanak sağlamaktadır. Facebook, MySpace, Wikipedia, YouTube, Twitter gibi internet siteleri sosyal ağlara örnek olarak gösterilebilmektedir. Yeni iletişim teknolojileri ve internetin yaygınlaşmasıyla medya alanında ortaya çıkan sosyal medya, ağ toplumunun internet üzerindeki yansıması gibidir. Yeni medyanın sosyal boyutunu kullanıcılar tarafından paylaşılan içeriklerle ve bu içeriklerin kullanıcılar arasında oluşan ağda dolaşıma girmesiyle meydana getirilen sosyal medya siteleri oluşturmaktadır. (Castells, 2005)

Sosyal medya, etkin kullanıldığında anlık haber vermenin ötesinde üretilen içeriğin yarattığı yankı ve iletişimde artmaktadır. Ayrıca gazetecilere bilgiye hızlı ve kolay erişim imkânı sağlayarak kaynak çeşitliliğini de büyük oranda artırdı. Gelişen yeni medya ortamları ile haber, canlı bloglar ve yaşayan hikâyelerle bilginin anlık dolaşımıma girmesi sağlandı. (Behar, 2013)

Yeni Medya ile Değişen Gazetecilik

Bilişim teknolojilerinin yanı sıra yeni medya ortamlarının artması da gazetecilik alanını etkilemiştir. Milyonlarca kişinin kullandığı Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal ağlar birer haber kaynağı haline dönüşmüştür. Medya çalışanlarının da takip ettiği bu sosyal ağlarda yüzlerce haber, medya kuruluşlarından önce buralarda yayılmaktadır. Bir nevi yurttaş gazeteciliğinin yapıldığı sosyal ağ ortamları gazeteciler için de önemli bir kaynak olmaktadır. Örneğin sosyal medyada bir ünlüyü takip eden magazin muhabirinin, ünlü kişi tarafından paylaşılan video, fotoğraf, metin gibi materyalleri kullanarak haber oluşturması günümüzde örneği çok olan bir uygulamadır. Kaynağı sosyal medya olan binlerce haber büyük medya kuruluşlarının da gazete sayfalarında veya haber bültenlerinde okuyucu ve seyircinin karşısına çıkmaktadır.

Mevcut alışılmış haber, pratik ve politikaların dışında hak ve özgürlüklere dayalı ve halktan katılımcıların erişimine olanak sağlayan yeni bir iletişim aracı olan alternatif medya ortaya çıkmıştır (Çımrın, 2010). Ana akım medyanın duyarsızlığına karşı egemen güçlerin etkisinden uzak bağımsız yayın organları kurarak, ana akım medyanın dışladığı ve görmezden geldiği “sıradan” halka haber yapmayı, hedefleyen yeni bir medya anlayışı gelişmiştir.

İnsanların kendi imkânlarıyla fotoğraf, video ve internet özellikli telefonlar yardımıyla artık herkesin potansiyel olarak gazeteci olduğu bir süreçten bahsedilmektedir. İnternet haberciliği, özellikle blogger muhabirler vasıtasıyla yeni bir yöne doğru gitmektedir. Blogger‘lar yazdıkları haberlerle, tüm dünyayı ilgilendiren önemli olayları gün ışığına çıkartabilmektedirler. (Cem Sefa Sütçü, 2006) Hiçbir gazetecilik eğitimi almayan insanların mobil teknolojiler vasıtasıyla yeni medya araçlarını kullanarak haber üretmeleri alternatif medya çerçevesinde yurttaş gazeteciliğinin güçlenmesine imkân sağlamıştır.

İnsanlık tarihinin bugüne kadar ki ürettiği verinin yüzlerce katı, yeni iletişim ortamları sayesinde çok kısa sürede üretilmiştir (Nakilcioğlu, 2007). Üretilen bu denli büyük veri sayesinde veri bilimi de gelişmiş ve verinin temel alındığı farklı alanlar açılmıştır.

 

Veri ve Açık Veri Kavramları

Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öğe, muta, done” olarak tanımlanan veri kelimesi, işlenmemiş gerçek enformasyon parçacığına verilen ad, bilgisayar için işlenebilir duruma getirilmiş sayısal ya da sayısal olmayan nicelikler olarak tanımlanmaktadır (Sankur, 2004). Veriler sayı, metin, görüntü, video, resim, sembol, fotoğraf, ses, elektro-manyetik dalgalar gibi farklı şekillerde olabilir.

Verinin bilgisayar tarafından işlenip, analiz edilebilmesi için biçimlendirilmiş ve makine tarafından okunabilir formata dönüştürülmüş olması en önemli gerekliliktir. Veriler, veri toplama, veri temizleme ve birleştirme, veriyi analiz etme aşamalarından geçerek işlenir ve kullanıma hazır hale getirilir.

Herhangi bir telif hakkı, patent ya da diğer kontrol mekanizmalarına tabi olmaksızın herkes tarafından ücretsiz ve özgürce kullanılan veriye ise açık veri adı verilmektedir (Bozkurt, 2014). Veri içinde yaşadığımız dünyanın her yerinde paylaşılıyor, kullanılıyor ve tüm bunlar çok hızlı bir biçimde yapılıyor. Açık veri, ekonomi alanında kullanıldığında değer yarattığı gibi sosyal hayatta da değer yaratmaktadır. Google ve Yandex gibi arama motorlarında bulanabilecek bilgilerden, Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlarda paylaşılanlara kadar her tür bilgi için veriye ulaşmak şarttır. Devlet bu verileri sağlarsa, açık veri, hem saydamlığı hem de katılımcılığı beraberinde getirir. (Arslan, 2014)

Mevcut bilgi sistemlerinin işleyemeyeceği kadar geniş ve karmaşık veri kümeleri “büyük veri” olarak adlandırılır. 2012 rakamları ile dünyada günlük 2,5 Kentirilyon byte veri üretilmektedir (Wikipedia, 2014). 2016 rakamlarına göre bir günde 200 milyar elektronik posta gönderiliyor ve 1 milyar civarında tweet atılıyor, 3 milyar arama yapılıyor ve Youtube’a dakikada 75 saatlik video yükleniyor. 2020 yılında tüm insanlığın ürettiği verinin toplam boyutunun 44 trilyon GB değerine ulaşacağı öngörülmektedir.

Işıklı, “Veri çağında bilgi toplumunu, dijital çağın bilgi toplumu, ansiklopedik kütüphane bilgileriyle değil, geniş veri depolama alanlarındaki devasa verileri işleyen ileri hesaplama teknolojileri, yaşam biçimleri, düşünme pratikleri ve bilim yapma tarzıyla desteklenen bir toplum” (Işıklı, 2014) olarak açıklamaktadır.

 

Veri Gazeteciliği

Veri gazeteciliği, özenli bir çalışma disiplini gerektiren, artırılmış gazetecilik, şeffaf gazetecilik gibi birçok tanımla birlikte dünya genelinde dijital ortama önem veren haber odalarını veriyi daha etkin kullanarak dönüştüren ve aynı zamanda farklı bir gazetecilik bilinci yaratan bir tür olarak tanımlanmaktadır (Dağ, 2014). Kısaca veri gazeteciliği için veri ile yapılan gazetecilik tanımlaması yapılmaktadır.

Veri gazeteciliği ile ilgili birçok gazeteci ve akademisyen benzer tanımları kullanmaktadır. Washington Post Gazetesi’den Jeremy Gilbert, “Veri Gazeteciliğini bilginin düzenlenebilir, filtrelenebilir olarak kullanılabilmesi” diye tanımlarken, Associated Press’den Michelle Minkoff, “Veri Gazeteciliği bilgiyi organize ederek, günümüz dünyası için anlamlı hale getirmek” olarak ifade etmektedir. Miami Üniversitesi’nden Alberto Cairo’ya göre ise “Veri Gazeteciliği; veriyi gazetecilik için kullanmak” şeklinde açıklanır. (Hacket, 2013)

Veri gazeteciliği, araştırmacı gazeteciliğin dijitalleşen çağla uyumu, modern gazetecilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu gazetecilik türünde bilgiyi veya veriyi yeni araçlar ve yeni teknikler kullanarak veri toplama, filtreleme, analiz etme, görselleştirme ve hikâyeleştirme aşamalarını kapsayacak şekilde bir süreçten geçirerek, bir forma sokmak gerekmektedir (Paul Bradshaw, 2011). Veri gazeteciliği haber kuruluşları için “benzersiz hikâyeler bulmak” ve “gazetecinin eşik bekçiliği görevini daha iyi yürütmek” olmak üzere iki temel amaca hizmet eder. Bu amacın gerçekleşmesi için kaynakların dijitalleşmesiyle birlikte haber kuruluşları da veriden nasıl bir hikâye çıkarılır, veri nasıl analiz edilir ve nasıl görselleştirilir sorularının yanıtını bilen gazeteciler çalıştırmaya başlamıştır.

Veri Gazeteciliğinin Tarihsel Gelişimi

Veri gazeteciliği araştırmaları yapan Simon Rogers, The Guardian Gazetesi’nin 1821 yılına ait sayısı üzerinde yaptığı araştırmada Manchester’da okullar ile ilgili veri tablosu örneklerine rastlamıştır (Rogers, 2013). Bu veri tabloları verinin temel alınarak yapılan ilk gazetecilik örneği olduğu kabul edilmektedir. 1970’li yıllarda Detroit Free Press için çalışan Philip Meyer, o dönem yaşanan isyanların raporlarını geliştirmek için, gazetecilikte veri analizi için ayarlanmış yeni bir örnek olan bir büyük bilgisayar kullanmıştır. Meyer, daha sonra gazeteciliğin içine veri analizini dâhil ederek, bu tekniklerin kullanılmasını savunduğu “Hassas Gazetecilik” adında bir kitap yazmıştır. (Wikipedia, 2011)

2009-2016 yıllarına ait Google Trend Search verilerine göre “data journalism” kavramının 2010 yılında aranan kavramlar arasına girdiği görülmektedir. Veri haberciliğinin asıl gelişimi, 2010 yılında Irak ve Afgan savaş günlüklerine ait 92 bin gizli dokümanın sızdırılması olayı olarak bilinen WikiLeaks ile olmuştur. (Dağ, 2014) Bu büyük veri sızıntısı ile birlikte büyük veriyle baş edebilme gücü tekrar gündeme gelen veri gazeteciliğinin bilinirliliği giderek artmıştır.

Veri gazeteciliği alanında ilk çalışmaları başlatan kurum The Guardian Gazetesi olmuştur. The Guardian​ 2009 yılında veri gazeteciliği olarak bugün şekillenen ilk çalışmaların yapıldığı Datablog’u kurdu. Datablog’da siyasilerin yaptığı harcama verilerinin analiz edilerek, görselleştirilmesi ve yayımlanması gündem yaratmıştır. Günümüzde siyasi, ekonomik ve sosyal hayata dair toplanan veri setleri ile veri gazeteciliği projeleri hazırlamaya devam etmektedir. Dünya genelinde veri gazeteciliği çalışmaları yapan diğer kurumlar ise The New York Times “UpShot”, “Indy100” Independent, ZeitOnline Datablog, The Washinton Post “Data Post”, FiveThirtyEight, Propublica, Badhessian.org gibi kurumsal gazete ve veri haber siteleridir. (Dağ, 2014)

Veri gazeteciliğinin popülerleşmesine en büyük katkıyı 2010 yılında gizli devlet verilerini yayınlamaya başlayan Wikileaks sağlamıştır. Bu sızıntının ardından büyük veri setleri içeren Swisleak, Luxleaks ve Africanleaks gibi büyük veri içeren sızıntılar yayınlamış ve birçok haberde kullanılmıştır.

Veri Haber Üretim Süreci

Veri haberciliği yapısal özellikleri, hikâye anlatma yöntemleri ve sunum açısından geleneksel gazetecilik formlarından ayrılır. Veri haber üretim süreci, veri toplama, veri temizleme (verilerin hatalardan arındırılması), bağlam ve birleştirme (veri setleri içinde asıl önemli olan kısmın belirlenmesi ve birbiriyle ilişkili olan verilerin birleştirilmesi), veri analizi (tüm verilerin yorumlanarak anlamlandırılması), hikaleştirme (verilerin kurgulanması ve konuşturulması), görselleştirme (grafik, harita, infografik vb. şekillerle verilerin sunumu) aşamalarından oluşmaktadır.

Veri gazeteciliği, gazetecilere filtresiz verileri tam anlamıyla yepyeni bir evrende araştırmak için fırsat verir. Verilere eğer doğru sorular sorulursa en etkili kaynakların bile daha önceden ortaya çıkaramadığı hikâyeleri çıkarılabilir. Çünkü veri gazeteciliğinin özü veri ile ne yapılacağını bilmekten geçer. Veri haber üretim süreci iki evreli olarak düşünülebilir. Giriş evresi veri toplama ve analiz çıkış evresi ise hazırlanan verinin okuyucunun beyninde yer etmesi bu da görselleştirme ve hikâye oluşturma ile gerçekleşir.

Geleneksel medyanın egemen güçlerin güdümünde, sosyal sorumluluktan uzak ve magazinsel haberlerle gündemi meşgul ederek itibar kaybı yaşamasıyla başlayan süreçte, medyanın kaybolan güvenirliliğini ve kalitesini geri kazanmak için araştırmacı gazetecilik alternatif olarak görülmüştür (Deniz Ş. A., 2007). Bilişim teknolojilerinin gelişmesiyle yeni medya ortamlarının ortaya çıkması sonucu haber üretim süreçlerinde de değişiklikler olmuştur. Yeni medya ortamlarının gelişmesi araştırmacı gazeteciliğin araştırma ve bilgi toplama kaynaklarında da değişikliğe neden olmuştur. Araştırmacı gazeteciliğin bilgi toplaması, derinlemesine araştırma yapması ve topladığı bilgileri analiz etmesi gibi haber üretim süreçleri açısından veri gazeteciliği ile benzer özellikleri bulunmaktadır. Bu nedenle araştırmacı gazetecilik veri gazeteciliğinin bilişim çağına ayak uydurmuş hali olarak görülmektedir.

Veri Gazeteciliğinin Önemi

Yeni medya teknolojileri ile dönüşüme uğrayan gazetecilik veri haberciliğinin vaat ettikleri ile büyük bir ivme kazanmaktadır. Bu durum habercileri heyecanlandırmakta ve yeni haberler geliştirmekte çaba sarf etmeye itmektedir. Dünyadaki binlerce haber sitenin sayfaları düşük kalitelide, başka sitelerden birebir kopyalanan içeriklerle dolu ve bu web siteleri sayfalarını çabucak dolduran içerik editörleri ile çalışmaktadır. Veri gazeteciliği projeleri üreten kuruluşlar ise sadece sayfaları kopya haberlerle dolduran editörü işe almak yerine eldeki verilerle belki günlerce çalışarak interaktif bir haber oluşturabilecek editörlerle çalışmayı tercih etmektedir. Bu durum medyanın farklı alanlarında sempatik karşılanan bir değişim olarak görülmektedir. Çoğu gazeteci verilerle nasıl çalışılacağını bilmediği için verilerin potansiyelini kullanamamaktadır. İlk bakışta, ham veriler gözlere ve akla şaşırtıcı gelebildiği için verinin habere uygulanması zor olabilir. “Çoğu zaman ham veri ile çalışmak can sıkıcı ve kafa karıştırıcı olur, bu nedenle oradaki gizli hikâyeyi görmek için deneyimli gazetecilere de ihtiyaç vardır (Slobin, 2011).

Bilim gibi veri gazeteciliği de yöntemlerini açıklar ve doğrulanabilir bir şekilde kendi bulgularını sunar. Veri gazeteciliği şemsiye bir terimdir ki akla sürekli büyüyen bir araç dizisi, teknoloji ve hikâye anlatma yaklaşımını getirir. Verinin toplanması, işlenmesi, analiz edilmesi ve haberin bir parçası haline gelmesi artan veri setleri ve geliştirilen araçlarla daha güvenilir içerikler oluşturulmasına olanak sağlamaktadır. Haber içeriğinin kullanım süresinin uzamasını ve içerikten daha fazla işe yarar bilginin seçilmesini sağlayan bu alan; “veri tabanı” gazeteciliği üzerinden 1990’lı yıllarda şekillenmeye başlamıştır. Son yıllarda, gelişen teknoloji ve İnternet haberciliğinde yaşanan gelişmeler haber üretimi ve okuyucuya ulaşması bakımından devrim yaratmıştır. Gazeteci artık mesleğini yapabilmek için yeni teknolojileri kullanabilmek, becerilerini arttırmak zorundadır. (Dağ, 2014)

Veri haberciliği temelinde “tarafsız” veriyi barındırdığı için, medyanın kaybettiği güvenirliği geri kazanmasını sağlayabilecek bir araçtır. Gazeteci açısından bakıldığında veri haberciliğinde veriyi araçsallaştırarak kurumsal olarak uygulanan bazı sansürlerin üstesinden gelme aracı olarak da görülebilir. Ancak tarafsızlık bazı çıkmazları da beraberinde getirebileceğinden veri haberciliğini çözüm olarak görmek başka çelişkiler doğurmaktadır (Howard, 2012).

Türkiye’de Veri Gazeteciliği Algısı

Türkiye’de sadece veri gazeteciliği alanında çalışan büyük bir kurum olmamakla birlikte interaktif haber, haber analizi bölümleri bulunan dijital yayınlar mevcuttur. Aljazeera Türk’ün haber analiz, interaktif ve kronoloji bölümleri, Solhaber.com’un “interaktif.sol.org.tr” veri haberciliğine örnek olarak gösterilebilir.  Şimdilerde kapatılan “Zaman gazetesinin” interaktif bölümünün olması ve ağırlıkta veri güdümlü haberlere yer verilmesi de örnekler arasında (Dağ, 2014). Ayrıca Anadolu Ajansı’nda da infografikler kullanarak veri haberleri yapılmaktadır. Küçük haber sitesi ölçeğinde ise proje üreten ve veri gazeteciliği hakkında dünyada ki son gelişmeleri Türkçeye çevirerek paylaşan “Dağ Medya” yer almaktadır.

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de www.verigazeteciligi.com gibi benzer veri ile haber yapan siteler kurularak veri gazeteciliğinin gelişimine katkı sağlanmıştır. Bu gelişmelerle birlikte veriyi filtrelemeye, temizlemeye, analiz etmeye, görselleştirmeye yarayan kod bilgisi gerektirmeyen araçlar geliştirilmiş ve ücretsiz olarak gazetecilerin kullanımına sunulmuştur. Bu araçlar, veriyi toplayabilen, hızlı analiz eden, temizleyip etkileşimli haber olarak, mobil uygulamada, harita ve grafik olarak kullanılabilen bir ortam sağlamıştır.

 

Bulgular ve Sonuç

Yeni medya olanakları ile veri miktarının artması Türk medyasında da veri ile ilgili çalışmaların yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Türk medyasında veri gazeteciliğinin tüm haber üretim süreçlerini gerçekleştirmeden sadece veri görselleştirmesi yapılarak oluşturulan grafiklerin kullanıldığı yüzlerce haber mevcuttur. Bu tür haberlerin yapılması veri gazeteciliğinin tüm süreçlerinin işletilerek yapılabileceğine kanıttır. Ancak medya kuruluşlarının veriye gerekli önemi vermemesi ile çalışanlarının da ilgisiz ve bilgisiz olması veri ile çalışma ortamının oluşmasını engellemektedir. Türkiye genelinde ulusal ve yerel medyada çalışan 150 kişi ile yapılan ankete göre, medya çalışanları verinin ne olduğunu biliyor, ancak nerede ve nasıl kullanılacağını, verinin nasıl analiz edilerek bir hikâye oluşturulacağı hakkında bilgiye sahip değil. Medya çalışanları, veri toplama süreçlerinin uzun sürmesi ve toplanan verinin işlenmesi aşamalarının gazeteciler tarafından bilinmemesinin veri gazeteciliği projesi hazırlamada zorluklara neden olduğu görüşünde hem fikirdir.

Bu araştırmada veri gazeteciliğinin Türkiye’de gelişimi ve medya çalışanlarının veri gazeteciliği algısını incelemek amacıyla 150 medya çalışanına çevrimiçi anket uygulanmıştır. Veri gazeteciliğinin veri toplama, temizleme, analiz etme, doğrulama, görselleştirme ve hikâyeleştirme aşamaları medya çalışanlarının yüzde 50’den fazlası tarafından bilinmediği bu nedenle veri ile çalışmadıkları veriyi haberleri veya projelerinde kullanmadıkları görülmektedir. Ankete katılanların yüzde 62,3’ü veri gazeteciliğini duyduklarını, yüzde 49’u ise veri gazeteciliği ile ilgili bilgilere sahip olduğunu belirtmiştir. Bu sonuç Türkiye’de veri gazeteciliğinin küçümsenmeyecek bir medya çalışanı tarafından takip edildiğini ve üzerinde çalışmalar yapıldığını göstermektedir.

Gazetecilere veri gazeteciliği uygulamalarını öğrenme istekleri, bir veri gazeteciliği projesi hazırlığında olup olmadıkları ve veri gazeteciliği projesi hazırlarken hangi engellerle karşılaşabileceğine düşündüklerine yönelik sorular sorulmuştur. Sorulara cevap veren gazetecilerin % 67,6’sı veriyi öğrenmek ve uygulamak istediğini fakat bilgi eksikliği, kaynak yetersizliği, zaman yetersizliği ve çalışılan kurumun destek vermemesi nedeniyle bir veri gazeteciliği projesi hazırlayamadıklarını belirtmiştir. Medya profesyonelleri veri gazeteciliği projesi üretme konusunda çok istekli olmasa da % 61,3’ü ulusal veya uluslararası ajans veya kurumların veri ve istatistiklerini ürettikleri haberlerde kullandıklarını belirtmiştir. Veri ile haber üretmek isteyen gazetecilerin genelde eğitim, ulaşım, adalet, spor ve hükümet harcamaları gibi birçok farklı veri setine ulaşmaya çalıştıklarını ancak veri setlerine ulaşmakta zorluk çektikleri ortaya çıkmıştır.

Araştırmada katılımcılara araştırma yaparken veya haber yazarken veri programlarına ihtiyaç duyup duymadıklarını ve eğer ihtiyaçları olursa bunu nasıl çözdüklerine yönelik sorular sorulmuştur. Katılımcılarının % 66’sı programa ihtiyaç duyduklarında bir programcı ile iş birliğine giriştiklerini belirtmiştir. Katılımcılara sorulan haber üretimi esnasında veri analizine ihtiyaç duyulursa nasıl çözümlendiği sorusu yöneltilmiştir. Medya çalışanlarının % 56,3’ü çalışmalarıyla ilgili veri analizlerini kendilerinin yapabildiğini, % 37’si ise bir istatistikçi ile analizlerini yaptıklarını belirtmiştir.

Türkiye’de veri gazeteciliğinin geliştirilmesine yönelik yapılan araştırmada katılımcılara sorulan “kamu kurum ve kuruluşlarının temel verileri açık formatta sunması gereklidir” sorusuna katılımcıların % 49’u verilerin açık olması gerektiğine “kesinlikle katılıyorum”, % 30’u verilerin açık olması gerektiğine “katılıyorum” şeklinde cevaplamıştır. Bu sonuçlar verilerin açık formatta sunulmasının medya çalışanlarının veri gazeteciliğine yönelmesi için gerekli olduğunu göstermektedir. Açık veri, şeffaflığın, demokrasinin ve hesap verebilirliğin göstergesi olduğu için kamunun devlet sırrı olmayan verileri açıklaması veri gazeteciliğinin gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır. Medya çalışanlarının % 75’i veri gazeteciliği projesi üretmenin açık veri yetersizliği nedeniyle olumsuz sonuçlandığı görüşündedir.

Medya çalışanlarına “4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunundan yararlanarak BİMER’e başvuruda bulundunuz mu?” şeklinde sorulan soruya verilen cevaplara göre % 57’sinin bu yönteme başvurmadığını göstermiştir. Verinin habere olan güvenirlilik ve anlaşılırlık etkisi ile haber okunurluluğun etkisinin değerlendirilmesine yönelik sorulan soruya katılımcıların % 84,2’si verinin haberin güvenirliğini artırdığını ve hikâye metnindeki verilerin görselleştirildiğinde okuyucu sayısının arttığı görüşünde olduklarını belirtmiştir.

Veri “gazetecilik” için önemli midir? Şeklinde sorulan soruya katılımcıların % 44,4’ü verinin gazetecilikte birincil kaynak olarak kullanılmasının önemli olduğu görüşüne katıldığı sonucu çıkarılmıştır. Sonuçlar medya çalışanlarının verinin gazetecilik için önemli olduğu ve mesleki açıdan her medya çalışanının veri toplama, analiz etme, görselleştirme ve hikâye oluşturma süreçlerini bilmesi gerektiği görüşünün benimsendiğini göstermektedir. Bu araştırmada medya çalışanlarına yöneltilen “Türkiye üniversitelerinde ilgili alanlarda veri gazeteciliği eğitimi verilmelidir” sorusuna yüzde 58’i kesinlikle üniversitelerde veri gazeteciliği ile ilgili derslerin olması gerektiği görüşüne savunmuştur.

Katılımcılara yaptığımız anketin demografik bilgiler kısmında katılımcıların yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, çalıştığı medya türü, mesleki tecrübesi, çalıştığı kurumdaki pozisyonu ve geliri sorulmuştur. Ankete katılan medya çalışanlarının yaş ortalaması ağırlıklı olarak 25-40 arasında değişirken, 18-25 yaş arası ve 55 yaş üstü medya çalışanında azımsanmayacak seviyede olduğu sonuçları elde edilmiştir. Medya çalışanlarının cinsiyet dağılımını bakıldığında ise medya çalışanlarının % 64,9 erkek iken % 35,1’i kadın çalışanlardan oluşmaktadır. Katılımcıların % 61,9’si lisans, % 22,5 yüksek lisans, % 6,6’sı doktora, % 5,3’ü lise diplomasına sahip kişilerden oluşmaktadır. Bu sonuç medyada çalışanların eğitim seviyesinin Türkiye ortalaması dikkate alındığında ortalamanın üzerimde olduğu görülmektedir. Katılımcıların ekonomik bilgiler kısmı ile ilgili yapılan araştırmada katılımcıların ağırlıklı olarak maddi gelirlerinin asgari ücrete yakın olduğu görülmektedir. Yaptığımız araştırmada katılımcıların büyük çoğunluğunun muhabir ve editör pozisyonlarında çalıştığını göz önünde bulundurulursa yoğun çalışma temposuna kıyasla kazançların oldukça düşük olduğu sonucuna ulaşabiliriz. Medya çalışanları üzerinde yaptığımız araştırmada ankete katılanların % 35,8’i gazetelerde, % 28,5’i internet gazetelerinde, % 17,9’u televizyonlarda, %5,3’ü dergi ve % 12,6’sı diğer medya mecralarında çalıştığının sonucu elde edilmiştir.

Sonuç olarak veri gazeteciliği medya profesyonelleri arasında ilgi ile takip edilen, veri uygulamaları merak edilen ve öğrenme çabasında olunan bir gazetecilik alanıdır. Veri gazeteciliği eğitimi alarak projelerinde veri kullanmak isteyen medya çalışanı sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Ancak açık veri yetersizliği, haber kuruluşlarının projelere destek vermemesi, açık veri yetersizliği, zaman yetersizliği gibi faktörler veri gazeteciliği projesi sayısını azaltmakta bu da veri gazeteciliği önündeki en büyük engeller olarak görülmektedir.

Veri gazeteciliğinin Türkiye’de gelişimi için verilerin açık kaynaklı olması, medya kurumlarının veri projelerine destek vermesi ve veri uygulamaları için gerekli eğitimlerin ilgili kurumlar tarafından verilmesi gerekmektedir. Veri gazeteciliği projesi hazırlarken veri uzmanı, veri analisti, görsel tasarımcı ve istatistikçi ile iş birliği yapmanın daha faydalı olacağı görüşü hakimdir.

 

Ek. 1. Veri Gazeteciliğinde Bazı Araçları

Dataminr: Twitter etkinliklerini harita üzerinde gerçek zamanlı olarak gösterir.

Datawrapper: Paylaşılabilir tablolar hazırlamaya yarayan açık ve basit bir araçtır.

Google Füzyon Tabloları: Çevrimiçi veritabanı ve detaylı haritalandırma aracı olarak kullanılmaktadır.

Google refine: Veri temizlemede ve farklı formatları dönüştürmede kullanılır.

Mecodif: Büyük verilerin işlenmesinin ve  analiz edilmesinde yardımcı olan ve kod bilgisi gerektirmeyen açık kaynaklı bir araçtır.

Many eyes: Veri kümeleri üzerinden görselleştirme yapmayı sağlar.

Outwit Hub da Firefox’un bedava bir tarayıcı eklentisi. Hem ileri düzeydeki hem de yeni başlayan kullanıcıların işine yarayabildiği için bu ürün bedava olan kazıyıcılar içinde oldukça önemli bir yere sahiptir.

OpenDataKit: Washington Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği Bölümü tarafından google.org desteği ile hazırlanan ücretsiz açık veri toplama aracıdır.

PSPP: Veri analizi için kullanılır. SPSS’in ücretsiz alternatifi olarak sunulmaktadır

Scraper (Kazıyıcı) Chrome’un bedava bir eklentisi olan Scraper, İnternet sitelerinden sade bir metin almak istediğinizde kullanışlı ve kullanımı kolay olan bir araç.

ScraperWiki: Farklı kaynaklardan derlenen verinin temizlenmesi, analiz edilmesi ve görselleştirilmesi için kullanılır.

Tableau Public: Ücretsiz bir görselleştirme alternatifidir. Bunu uygulamayı kullanarak 100,000 satıra kadar karmaşık görselleştirmeleri hızlı ve kolayca düzenleyebilirsiniz.

Trendalyzer: Veri görselleştirmede kullanılır.

KAYNAKÇA

Arslan, L. (2014). Açık Veri . Bilişim Dergisi, 110-117.

Batı, U. (2011). Dijital Oyunlar Kesişiminde Postmodernizm, Tüketim Kültürü, Üstgerçeklik, Kimlik Ve Olağan Şiddet. U. Batı içinde, Dijital Oyunlar . İstanbul: Derin Yayınları.

Behar, H. (2013). Sosyal Medya Çağında Gazetecilik. Şalom Gazetesi: http://www.salom.com.tr/haber-85870-sosyal_medya_caginda_gazetecilik_.html adresinden alındı

Binark, M. (2007). M. Binark içinde, Yeni Medya Çalişmalarinda Yeni Sorular ve Yöntem Sorunu. Yeni Medya nedir? Yeni Medya Çalişmaları Neleri Kapsar? (s. s.21). Ankara: Dipnot Yayinları.

Bozkurt, A. (2014). Türkiye’de Açık Verinin Farkında Bir şeyler Yapacak Ama Nasıl? Bilişim Dergisi, 86-91.

Castells, M. ç. (2005). Enformasyonculuk ve Network Toplumu. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.

Cem Sefa Sütçü, E. A. (2006). Teknolojik Değişim ve Dönüşümlerin Gazetecilik Üzerindeki Etkilerinin Tarihsel Süreçte Değerlendirilmesi. C. Bilgili içinde, Medya Eleştirileri (s. 293-329). İstanbul: Beta Yayınlar.

Çımrın, F. K. (2010). “Enformasyon Çağında Savaş Medyası ve Bağımsız/Alternatif Medya: Indymedia Örneği. İstanbul: Kalkedon Yayınları.

Dağ, P. (2014). Gazeteciliğin Geleceği Veri Gazeteciliği . www.academia.edu/16286677 adresinden alındı

Deniz, S. (2001). Herkes İçin Internet. İstanbul: Sistem Yayıncılık.

Deniz, Ş. A. (2007). İnternet Teknolojisi ile Gazeteciliğin Değişen Anlamı Kamu Gözcüsü Olarak Araştırmacı Gazetecilik. Mevzuat Dergisi, 3.

Fidler, R. (1997). Mediamorphosis and Understanding New Media. California: Pine Forge Press.

Hacket, K. (2013). Data Journalism For AData Base Age. Quill Magazine, 33-42.

Howard, A. (2012). In the Age of Big Data, Data Journalism has Profound Importance for Society. http://radar.oreilly.com/2012/03/rise-of-the-data-journalists.html adresinden alındı

Işıklı, Ş. (2014). Büyük Veri, Epistemoloji ve Etik Tartışmalar . AJIT-e: Online Academic Journal of Information Technology.

Kaplan, A. M. (2010). The challenges and opportunities of Social Media.

Manovich, L. (2001). L. Monavic içinde, The Language of New Media, (s. 38-39). Cambridge: MİT Press.

Nakilcioğlu, İ. H. (2007). İletişimden Bilişime: İnternet Kültüründen Kesitler. Akademik Bilişim 2007 . Kütahya: Dumlupınar Üniversitesi.

Paul Bradshaw, “. i. (2011). Why is Data Journalism. Data Blog Data Handbook. içinde London: The Guardian .

Rogers, S. (2013). The Guardian. History of Data Journalism at the The Guardian: Simon Rogers. History of Data Journalism https://www.theguardian.com/news/datablog/video/2013/apr/04/history-of-data-journalism-video adresinden alındı

Sankur, B. (2004). Bilişim Sözlüğü. İstanbul: Pusula Yayıncılık.

Slobin, S. (2011). Why is Data Journalism important. Data Journalism Handbook. içinde London: The Guardian Press.

Tosun, N. B. (2009). Değişen İletişim Ortamında Etkileşimli Pazarlama. İstanbul: Doğan Kitap.

TUİK. (2016, 10 20). Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması. TUİK: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=21779 adresinden alındı

Wikipedia. (2011). https://en.wikipedia.org/wiki/Data_journalism adresinden alındı

Wikipedia. (2014). Wikipedia. https://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BCy%C3%BCk_veri adresinden alındı

Yılmaz, E. (2002). Eğitimde Net Etkisi İnet Konferansı Sunumu. İnet Konferansı .

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*